Moda İkonu: Audrey Hepburn

4 Mayıs 1929, Belçika doğumlu olan Audrey Hepburn İngiliz-Hollandalı Hollywood yıldızı, hayırsever ve moda ikonudur. 20 Ocak 1993 yılında İsviçre' de hayata veda etmiş ancak bir moda tarihinde ve sinema tarihinde kalıcı etkiler bırakmış, stili, bakış açısı ve kariyeriyle hala hafızalarda yaşamaktadır.

Annesi Hollandalı bir barones, babası İngiltere'nin zengin bankacılarından biriydi. Babası zamanının çoğunu yurt dışında geçiriyor ve evde olduğu süre boyunca da annesiyle sürekli kavga ediyordu. İlerleyen zamanlarda ise 1935 yılında Audrey'nin babası ailesini terk etmiş ve bu durumu sonraları 'Babamın ortadan kaybolması yaşamımın en trajik olayıydı. Sanırım bunu hiç atlatamadım.'' sözleriyle ifade etmiştir.

Baleye olan aşkı gün geçtikçe artan Audrey, II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi sebebiyle, annesiyle birlikte Hollanda'ya taşındı. Ancak Alman orduları Hollanda'yı da işgal etttiler. Bu süreçte Audrey, Hollanda Direniş Örgütü için çalıştı. İlk oyunculuk yeteneğini örgüt için gizli mesajlar taşıyan bir ulakken göstermiş oldu.

Savaş sonrası, Londra'daki bir bale okulunun seçmelerine katılabilmek için, annesi ile birlikte yeniden yola koyuldular. Dansçı gücünü ve fiziğini de savaş zamanı kaybeden Audrey, asla çok iyi bir balerin olamayacağını burada öğrendi ve bu durum onda büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Fakat annesine bakmakla yükümlü olan Audrey, Londra Müzikalleri'nde oynamaya başladı. ''Roman Holiday'' adlı filmde oynaması için teklif geldiğinde hala Gigi'de oynayan aktrisin deneme çekimi Londra'da kaydedilip Hollywood'a gönderildi. Bir prensesi canlandırdığı ''Roman Holiday'' ilk başrolüydü ve oynadığı bu film sayesindeEn İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazandı. 

Diğer Hollywood aktristlerinden farklı olarak  zayıf ve uzundu. Ancak diğerleri gibi kıvrımlı ve yuvarlak hatlara sahip olma girişiminde bulunmadığı gbi kendine has tarzıyla da öne çıkmayı başarmış güçlü bir karakter olarak görüyoruz onu. Farklılığı ''Audrey Look'' denilen zamansız bir stil akımının da başlamasına vesile olmuştur.

''Az olan çoktur'' mottosuyla sade ama zarif bir stili benimseyen Audrey, kısa sürede güzel yüzü ve etkileyici bakışlarıyla Hollywood'un en bilinen isimlerinden birisi olmayı başarmıştır.

Pek çok başarılı yapımda rol almış, aynı zamanda rol arkadaşı William Holden ile fırtınalı bir aşk yaşamıştır. Ancak en büyük hayali evlenip mutlu bir aile kurmak olan Audrey, William Holden'ın vazektomi operasyonu geçirdiğini ve bir daha asla çocuk sahibi olamayacağını öğrenince ondan ayrılmıştır.

1953 yılında katıldığı bir partide tanıştığı Mel Ferrer'la, 1954 yılında evlenmiş ve tam hayalleri gerçek olmaya başlamışken iki kez düşük yapmış ve bu yaşadıkları kendisinde derin yaralar oluşturmuştur. Güzel oyuncu ''Hayatta en çok istediğim şey bir çocuğumun olmasıydı. Daha fazla acı çektiğimi hatırlamıyorum. Babam gittiğinde bile bu kadar üzülmemiştim.'' şeklinde derin üzüntüsünü ifade etmiştir.

Bütün bu stres ve bunalım dolu sürecin ardından 1960 yılında, bir çocuk dünyaya getirmiştir. Sonrasında ise özlediği mesleğine, Hollywood'a hız kesmeden geri dönerek "Breakfast at Tiffany's" ve "My Fair Lady"nin de aralarında olduğu pek çok filmde rol alıp, kariyerinde yükselmiştir. Bu arada ikinci evliliğinde de sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır.  Çocuğu için kurtarmaya çalıştığı evliliği, bütün çabalarına rağmen 1967 yılında son bulmuştur.

1968 yazında, İtalyan psikiyatrist Andrea Dotti'yle tanışan Audrey, yeniden aşık olmuştu. Etrafındaki hiç kimse onaylamasa da, Andrea ile 1969 yılının Ocak ayında evlenmiştir. Bir yıl sonra çocuk sahibi olan çift, mutlu aile tablosunun ardında oldukça sıkıntılı günler geçiriyorlardı. Çapkınlığıyla ün salmış Andrea defalarca Audrey'i aldatmıştır. Artık saklama ihtiyacı bile duymayan Andrea'yı 1982 yılında boşamıştır.

Hep gerçek aşkı arayan Audrey en sonunda ''O''nu bulmuştu: Robert Wolders! O da Tıpkı Audrey gibi, Kıtlık Kışı denilen dönemde Hollanda'da, Audrey'den sadece 15 kilometre uzakta aynı sıkıntıları yaşamıştır. Onu anlıyor, önemsiyor ve çok seviyordu.  Audrey ilk kez hayatında tamdı ve korkmuyordu. Hayatının sonuna kadar da birlikte olacaklardı.

Savaş günlerini hiç unutmayan Audrey, Hollywood'dan ayrılıp, ikinci bir kariyere adım attı. UNICEF iyi niyet elçisi olarak hayatının son beş yılını, diğerlerinin yaşamını kurtarmaya adadı. Dünya'nın neresinde olursa olsun yardıma ihtiyacı olan insanların yanındaydı. Onların yaralarını sararken kendisini ve geçmişini de iyileştiriyordu.

Audrey, 20 Ocak 1993'te yuvam dediği İsviçre'de kolon kanserinden hayatını kaybetti.

Yaşadığı sıkıntılara rağmen güçlü kalabilmeyi, ışığıyla sadece Hollywood'u değil tüm dünyayı aydınlatabilmeyi başarmış bir aktris olan Audrey özgün bir kişilik ve stil sahibi güçlü bir kadındı. Hala birçok kişinin ilham perisi olmaya devam ederek adını yaşatmayı başarabilmiş güzel bir ruhtur.

En sevdiği rengin camgöbeği mavisi olduğunu açıklamıştır.

İngilizce, Hollandaca, İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca'yı mükemmel derece iyi konuşabiiyordu.

Audrey Hepburn Sözleri

*  Yalnız olmak istemiyorum, yalnız kalmak istiyorum.

*  Ve güzel dudaklara sahip olmak için sadece güzel sözler söyle.

*  Mutlu olan kadın, en güzel görünen kadındır.

*  Gerçek arkadaşlar seçebildiğiniz ailenizdir.

*  İnce bir bedense istediğin. Ekmeğini açlarla bölüş. 

*  Başkalarının acısına kayıtsız kalmamak, en yüce erdemdir.

*  Bir insan hakkında, başkalarının onun hakkında söylediğinden çok, onun başkaları hakkında söylediklerinden fikir sahibi olabilirsiniz.

*  Pembeye inanıyorum. Gülmenin en iyi kalori yakan şey olduğuna inanıyorum. Öpüşmeye, çok öpüşmeye inanıyorum. Herşey ters gider gibi görünürken güçlü olmaya inanıyorum. Mutlu kadınların en güzel kadınlar olduklarına inanıyorum. Yarının başka bir gün olduğuna inanıyorum ve mucizelere inanıyorum. 

*  Eğer güzel gözlerin olmasını istiyorsan, insanlara iyilikle bak. Eğer saçların güzel olsun istiyorsan, bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarından. İnce bir bedense isteğin, ekmeğini açlarla bölüş. Ve güzel dudaklara sahip olmak için, sadece güzel sözler söyle. 

*   Yaşınız ilerledikçe iki eliniz olduğunu fark edeceksiniz; biri kendinize, diğeri de başkalarına yardım etmek için.

(Kaynak: onedio)

Paylaş